Yaşamı Etkileyen Kronik Hastalık
28 Mayıs 2021

bengi öztürk.JPG
İnflamatuvar bağırsak hastalığı konusunda açıklamalarda bulunan Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Gastreonteroloji Uzmanı Dr. Bengi ÖZTÜRK, hastalığın herhangi bir enfeksiyon etkeni olmaksızın bağırsaklarda ve daha nadiren de olsa sindirim sisteminin diğer organlarında iltihaplanma sonucu meydana gelen ve yaşam  boyu  devam  eden  kronik hastalık olduğunu  ifade etti.

Konu hakkında Dr. Bengi ÖZTÜRK "Her iki hastalık da alevlenme ve remisyon denilen hastalığın  kontrol altında  tutulduğu  düzelme  dönemleri  ile  seyreder.Hastalığın  oluşumuna  ve alevlenmelere  neden olarak birçok faktör üzerinde durulmakla birlikte bu hastalıkların oluşum mekanizması günümüzde net olarak halen aydınlatılamamıştır. En çok üzerinde durulan ve suçlanan nedenler arasında  ilk  sırayı  bağışıklık sistemindeki birtakım  özellikler  ve  hasta  bireylerin  bağışıklık  sisteminin  uygun  olmayan çalışma biçimi almaktadır. Bunun yanısıra suçlanan nedenler arasında ailesel  yatkınlık  ve  genetik özellikler, çevresel ve coğrafik özellikler ile stres  ve  beslenme  alışkanlıkları  da  yer  almaktadır. İnflamatuvar  barsak  hastalıkları  hayatın  herhangi  bir  döneminde  belirti  verebilir,  daha  erken  ve  daha geç yaşlarda da ortaya çıkabilir ancak daha sıklıkla 20'1i ve 30'1u yaşlarda görülmektedir. Hastalık en çok gelişmiş ülkelerde özellikle de Kuzey  Avrupa'da  görülmektedir.  Görülme  sıklığı  şehirlerde  kırsal bölgelere kıyasla daha fazladır. Türkiye'de yaklaşık olarak 70 bin civarında  inflamatuvar barsak  hastası olduğu  bilinmektedir.  Hem  dünyada  hem  de  ülkemizde  hastalığın görülme sıklığı gittikçe artmaktadır"/

"Hastalarda en sık karşılaşılan belirti ve semptomlar; karın ağrısı atakları, ishal, yüksek ateş, kanlı dışkılama, dışkılama ile rahatlayamama hissi, halsizlik ve kilo kaybıdır.  Hastalığın seyri tüm  hastalarda aynı değildir. Bazı hastalarda ılımlı bir seyir görülür ·iken kimi hastada semptomlar çok  şiddetli olabilmekte ve birçok kez alevlenmeler nedeniyle hayat kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Tanı koymak için alt ve üst endoskopik işlemler yapılmaktadır, serum ve gayta tahlilleri ile görüntüleme yöntemlerinden yararlanılmaktadır. İnflamatuvar barsak hastalıkları; giderek artan sıklığı, genç erişkinler ve verimli dönemlerindeki erişkinlerde görülebilmesinden ötürü meydana gelebilen işgücü kaybı, gençlerde eğitim hayatlarında belirgin olumsuz etkilere yol açabilmesi ve ciddi seyirli olan hastalarda çok belirgin biçimde hayat kalitesini boza bilmesinden ötürü hem dünya hem de ülkemiz için önemi giderek artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü hastalık sadece hastalar için değil aynı zamanda hem hasta yakınları hem de doktorlar açısından tedavi ve takip sürecinde zorlayıcı olabilmektedir''

"Hastalığın, aktif dönemde belirgin olarak hayat kalitesini bozabilmesinin yanı sıra, kontrol altına alınamadığındauzun sürelerle takipsiz kalan,    uygun ve yeterli tedavi yöntemi uygulanmamış hastalarda; kolon kanseri gelişim riski, anal apseler ve fistüller gibi komplikasyonların oluşması, cerrahi operasyon ihtiyacı gelişmesi gibi istenmeyen birçok yan etki profiline zemin hazırlayabildiği bilinmektedir.  Tüm bu nedenlerden ötürü erken dönemde uygun tedavi yöntemine başlamak,her hastaya uygun ve yeterli sürede tedavi yöntemini uygulamak, hastaların da tedaviye uyum göstermeleri hayati önem arz etmektedir. Tedavi ile amaçlanan ise, hastaları bu istenmeyen durumlardankoruyabilmek,hayat kalitesini arttırarak işgücü ve verimlilik kaybının önüne geçebilmektir. Son dönemlerde hastalığın tedavisinde umut veren yenilikçi tedavi modaliteleri gelişmiştir. Giderek artan tedavi seçenekleri sayesinde hastaların daha uzun sürelerle iyilik döneminde tutulabilmesi ve hastalığın kontrol altında tutulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu anlamda he doktorların hem de hasta bireylerin erken dönemde farkındalığı oldukça önemlidir. Hataların kontrollerini aksatmadan önerilen sıklıkta kontrollerine gitmeleri, iyilik dönemlerinde ise doktor kontrolü ve önerisi olmadan kendilerinin ilaçlarını kesmemeleri gerekliliği vurgulanmalıdır. Bu anlamda hastaların hastalık hakkında detaylı olarak bilgilendirilmeleri tedaviye uyum ve başarıda oldukça önemli bir yer tutar'' dedi.