Her geçen
gün oturarak her zamankinden daha fazla zaman geçiriyoruz. İş yerinde, işe
giderken veya evde bilgisayar karşısında olsun, hareketsiz yaşam tarzı
sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Çalışmalar “oturmanın
yeni sigara içmek olduğunu” hatta yaşam süresini daha olumsuz şekilde
etkilediğini gösteriyor.
Dünya
Yürüyüş Günü ile gündelik hayatımızın içine fiziksel aktiviteyi entegre etmeyi
teşvik etmek amaçlanmaktadır. Günümüzde fiziksel aktivitenin sağlık için
öneminin yeterince anlaşılamaması ve teknolojideki gelişmeler ile yaşam
koşullarının kolaylaşması giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının
benimsenmesi ile toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon,
diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artırmıştır.
“Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017” sonuçlarına göre ülkemizde 15 ve
üzeri yaş her 10 kişiden 4’ü yetersiz düzeyde fiziksel aktivite yapmaktadır.
Fiziksel
aktivite vücut direncinin artarak enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesine katkı
sağlayabilmektedir. Fiziksel olarak aktif olmayanlarda enfeksiyon görülme
olasılığı düzenli fiziksel aktivite yapanlara göre daha fazladır. Tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de devam eden pandemi sürecinde güçlü bir bağışıklık sistemine
sahip olmak oldukça önemlidir. Bağışıklık sistemini destekleyen önemli
etmenlerden biri de fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmektir.
Yürüyüş
yapmak ise tüm yaştaki bireyler için en yaygın ve kolay uygulanabilen
dayanıklılık (aerobik) aktivitesidir. Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun
oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve
ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir. İçinde bulunduğumuz süreçte sosyal
mesafeyi koruyarak bireysel olarak yapacağımız yürüyüş aktivitesi fiziksel ve
ruhsal açıdan sağlığımızı destekleyeceği gibi pandemi sürecinde kendimizin ve
toplumun sağlığını riske atmadan yapabileceğimiz ideal bir aktivitedir.
Toplumun
büyük bir çoğunluğunda fiziksel aktivite, “spor” kelimesi ile eşanlamlı olarak
algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin
kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran
ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak
tanımlanmaktadır. Bu kapsamda spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve
gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul
edilmektedir. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin
görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda
haftanın 5 (beş) günü en az 30 dakika; 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60
dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır.
Orta
şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara
neden olan orta düzeyde fiziksel efor gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu
şekilde tanımlayabiliriz; yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat
şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir.
Fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmemizde yürüyüş önemlidir. Düzenli
yürüyüş yapmanın bağışıklık sistemini güçlendirmesinde yararı olduğundan
hareketle topluluk halinde olmadan, maske ve sosyal mesafeye uygun şekilde yürüyüş
yapmak çok önemlidir.
Unutmayın; günlük yaşamı mümkün olduğunca
aktif geçirmek sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır.
Dr. Murat AĞIRTAŞ
Kırıkkale
İl Sağlık Müdürü