Multipl Skleroz'un oluşumunda çevresel
etkenler (iklim, yaşanan bölge vb.) ve geçirilmiş viral enfeksiyonların yanı
sıra, genetik yatkınlığın rol oynadığı Beyin ve omuriliğin nedeni belli olmayan
allerjik hastalığıdır. Nedeni belli olmayan otoimmün hastalıklar içerisinde yer
alır. Hastalığın başlamasında genetik ve çevresel nedenlerin bir araya gelmesi
olduğu düşünülür. Multipl Skleroz (MS)
hastalığı, özellikle 20-40 yaş arasında ve çoğunlukla kadınlarda görülüyor
ancak bu farkın nedeni bilinmiyor. Daha erken veya daha ileri yaşlarda görülme
olasılığı oldukça azalmaktadır.
KLİNİK
Hastalık her kişide farklı olarak
seyreder. Hastaların hepsinde sinirlerin uzantılarını saran miyelin kılıf zarar
görür ancak ortaya çıkan belirtiler her hastada farklı olabilir.
MS’in tanımlanan başlıca dört
tipi bulunur.
Atak ve iyileşmeler ile giden MS: Ataklar ile ortaya çıkar. Ataklar
tam veya kısmen geri dönüşlüdür. MS’li hastaların çoğu başlangıçta atak ve
iyileşmeler ile giden seyir gösterir. Atakların ne sıklıkta geleceğini tahmin
etmek ise mümkün değildir. Ataklar bazen yılda birkaç kez, bazen 2-3 yılda bir,
bazı hastalarda ise ancak yıllar sonra tekrar ortaya çıkabilir.
Sekonder ilerleyici MS: Atak ve iyileşmeler ile giden MS
hastalarının bir kısmında daha sonra ataklar azalır ya da görülmezken, örneğin
yürüme güçlüğü ve konuşma ve denge bozukluğu ya da bilişsel engellilikte
devamlı bir ilerleme olur.
Primer ilerleyici MS: Hastalık sinsi başlıyor ve yıllar içinde
gittikçe artan engellilik ortaya çıkıyor. İlerleme hızı değişken olmakla
birlikte genellikle yavaş seyirli oluyor. Bu gruptaki hastalar MS’li olguların
daha az bir bölümünü oluşturuyor.
Ataklarla ilerleyici MS: Başlangıçtan itibaren sinsi ve ilerleyici
seyretmekle beraber arada ataklar da görülebiliyor.
MS ataklarında görülen genel belirtiler ise;
1. Yorgunluk
2. Vücudun değişik bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde,
kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük
3. Denge ya da yürüme bozukluğu
4. Dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları
5. Mesane ve bağırsak problemleri
6. Baş dönmesi
7. Görmede bulanıklık
8. Düşünme, bellek ya da konsantrasyonda zorluk yaşama
9. Depresyon
Ancak bu belirtiler kişide MS
olduğu ve atak geçirdiği anlamına gelmiyor. Kişide daha önce olmayan bir
nörolojik bulgunun varlığı, 24 saatten fazla sürmesi ve kötüleşmesi atak
varlığına işaret eder. Bu durumda kişinin Nöroloji doktoruna başvurması
gerekiyor.
MS TANISI NASIL KONMAKTADIR?
Tek başına hiçbir test ile MS tanısı
konulmadığı için çeşitli test ve yöntemlere gerek duyulur. Bu testler şunlar
olabilir;
·
Doktorun geçmiş belirti ve bulguların varlığını
araştıracağı tıbbi öykü.
·
Ayrıntılı bir nörolojik muayene.
·
Beyin ve omuriliğin kesin ve oldukça detaylı
görüntülerini veren ve görece yeni bir görüntüleme biçimi olan MRI (manyetik rezonans görüntüleme).
·
“Uyarılmış potansiyeller” adı verilen ve merkezi
sinir sisteminin belli bir uyarıya verdiği yanıtı ölçen çalışmalar. (VEP, BAEP,
SEP gibi)
·
Spinal kanalı çevreleyen sıvının (serebrospinal
sıvı veya SSS) bileşimini araştıran beyin omurilik sıvısı incelemesi. (Beyin
Omirilik sıvısında) bazı testlere bakılması.
TEDAVİSİ
MS’in temel
olarak 3 tip tedavisi vardır; Belirtilere yönelik tedavi, atak tedavisi ve
atakları önleme tedavisi. MS’i tamamen durduracak kesin tedavi henüz olmasa da,
bazı türlerinde erken tanı ve tedaviyle atakların sıklığı ile şiddeti de
belirgin olarak azalıyor. Bunun sonucunda hastaların atak döneminde yaşadıkları
görme bozukluğu, konuşma güçlüğü, denge sağlama ve idrar tutamama gibi
nörolojik bulgulara bağlı sıkıntılardan az etkileniyor. Ayrıca hastaların atak
nedeniyle sık aralarla yüksek doz kortizon almaktan kurtulmaları yaşam
kaliteleri açısından oldukça önem taşıyor.
MS, kronik bir hastalık olduğundan hem
kaliteli uzun bir yaşam, hem de atakların önüne geçebilmek için egzersiz de
önem taşıyor. Egzersiz, zayıf kasların neden olduğu problemleri önleyebiliyor,
mesane ve bağırsak problemlerinin çözümüne de destek sağlıyor. MS hastalığı hamileliğe engel değildir
ve çocukta herhangi bir gelişim bozukluğuna neden olmaz. Hamilelik ve doğum
süreci, MS hastası olmayan kadınlarla aynıdır. MS Tanısı olup, hamile kalan ve
çocuğunu dünyaya getiren bayanların MS tedavisi doğumdan sonra en geç 3 ay
içinde tekrar başlatılması gerekir.
Dr. İbrahim TERLEMEZ
Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi
Nöroloji Uzmanı